DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Prose’un da alıntıladığı, Hemingway’in yazmak için yola çıkmışlara bir tavsiye niteliğinde olan 'Yazabildiğin en hakiki cümleyi yaz' cümlesini okurlara da söylemek gerekir diye düşünüyorum. En hakiki cümleleri yazan yazarları bulun ve kıymetlerini bilin.”
“Proust çok zeki, müthiş engin, gayet keyifli bir yazar. Anlatısının pek eğlendirici olmasına karşın, ne hikmetse hakkında yazılanların çoğu fena halde sıkıcı. Prendergast’ın kitabı ise insanın içini açıyor. Şevkle ve zevkle yazılmış. Lezzetli ve merak tahrik edici bir kitap...”
“Paradoks gibi gelebilir, ama Tosuner’in Salgında Öyküler’i yavaş yavaş, sindirerek okunduğunda en önce tuhaf bir hız dikkat çekecektir, daha doğrusu tuhaf bir hızla devinen bir şeyler. Salgının zor zamanlarını hatırlayalım, zamanın hızı da bir tuhaf değil miydi?”
“Şiir üzerine yazmayan şairleri çok ciddiye almamıza gerek yok aslında. Bu iş bir gizem işi değil çünkü. Şiir yazmak sadece kendi başına anlam kazanabilen bir şey değil. Zorunlu olarak yorumunu da arzulayan bir süreç. Bu yorumu bugün bir Süpermen çıkıp yapmayacak. Herkese karşı adaletli bir eleştirmen modeli artık tarihe karıştı.”
"Thomas Hardy yazın hayatı boyunca sınıf ve cinsiyet adaletsizliklerini ele almaya çalışmıştır. Kırsal kesimden şehre göçü zorunlu kılan yoksulluğun şehirde de bitmediğini, tam tersine, gelenlerin halihazırdaki yoksul kitleye eklemlenerek hayatın daha da zorlaştığını anlatmıştır hep."
"Edebiyat tarihinin yasaları hatırlama değil, aksine, unutma üzerinden işler. Tüm metinleri hatırlamak, hatırlatmaya devam etmek mümkün değildir. Her ne kadar edebiyat tarihinin yasaları unutmayla işlese de, Türkiye’de son 20 yılda “edebiyat mezbahası”ndan kurtarılan metin sayısında ciddi bir artış oldu. Unutturmanın değil, hatırlatmanın makbul bulunduğu bir dönemdeyiz."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Kurmaca bir metin yazarken yaptığınız şey esasen fiili dünyanın dışında yer alan, kendisi gerçek olmasa da içerdiği imkânların gücüyle sizi etkileyen bir dünya inşa etmek. Böyle bir dünyayı kurarken de kendi kişisel dünyanızda nelere inandığınız nispeten ikincil önemde kalıyor..."
"Okumamak adlı bu yeni kitap ağırlıklı olarak kitaplar, yazarlar ve okuma halleri üzerine denemelerden oluşuyor, ama yazmak, yazarlık tutumları, vs. de haliyle işin içinde. 'Yazarlar[ın] genellikle kendinden emin olmayan insanlar' olduğunu, yaptıkları işe karşı radikal şekilde şüphe duyduklarını hatırlatıyor Zambra."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.